Stellantis, Amerika Birleşik Devletleri merkezli şirket olan Zeta Energy ile elektrikli araçlar için daha uygun maliyetli lityum kükürt piller geliştirmek için bir anlaşma imzaladı. İki firma, daha uzun menzilli araçlar için yarı fiyatına piller sunmayı hedefliyorlar 2030 yılına kadar.Lityum kükürt pillerin avantajları
Geleneksel lityum iyon pillerine kıyasla, lityum kükürt pilleri nikel veya kobalt gibi pahalı malzemeler kullanmazlar. Bu durum üretim maliyetlerini düşürüyor. Ancak bu pillerin en büyük dezavantajı kısa ömürlü olmalarıdır.
Lityum kükürt piller, yüksek enerji yoğunluğu sunmanın yanı sıra daha düşük maliyetlidir. Lityum iyon piller 200-250 Wh/kg yoğunluğa sahipken, lityum kükürt piller 400-600 Wh/kg yoğunluğa ulaşabilirler. Bu da elektrikli araçların menzilini önemli ölçüde uzatabilecekleri anlamına gelir.
Lityum kükürt piller ayrıca daha basit bir kimyaya sahiptir ve lityum iyonlarının katı malzemelere (örneğin grafit lityum iyonlarında) yavaş difüzyon yapmazlar. Bunun yerine, reaksiyonlar doğrudan lityum ve kükürt arasında gerçekleşir. Ayrıca, daha düşük voltajlarda çalıştıklarından dolayı şarj sırasında fazla direnç göstermezler ve enerjiyi daha hızlı alabilirler. Bu durum da onların daha hızlı şarj olabilmelerini sağlar. Ayrıca, lityum kükürt pillerin lityum iyon pillere kıyasla daha güvenli olduğu söylenmektedir.
İki şirket, pilleri Avrupa veya Kuzey Amerika’daki tedarik zincirine bağlı olarak mevcut lityum iyon üretim teknolojisi üzerinde üretebilmeyi hedeflemektedir.
Stellantis ayrıca, lityum kükürt piller için Nevada’da Ekim ayında dünyanın ilk gigafabrikasını inşa etme planlarını yapan Silikon Vadisi girişimi Lyten‘ın yatırımcıları arasında yer almaktadır.
