Müsavat Dervişoğlu’ndan Çağlayan’da Ümit Özdağ’a destek açıklaması: Bu davanın savcısı Erdoğan’dır
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ı Destekledi
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gözaltına alındıktan sonra Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili adliye önünde açıklama yaptı.
‘Dava Savcısı Erdoğan’dır’
Bir hak, hukuk arayışı içinde olanların mücadelelerine katkı sağlamak, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a destek vermek üzere Çağlayan’da olduğunu söyleyen Dervişoğlu; “Türkiye’de gerçekten hukuk var mı, adalet var mı, onu yerinde görelim istedik. O sebeple buradayız. Soruşturmaya konu olan konuşma Antalya’da gerçekleştirildi. Fakat soruşturması İstanbul’da yapılıyor. Benzer birtakım davalarda da aynı yöntemler kullanılıyor. Soruşturmaya konu olan konuşma Antalya’da, sayın Özdağ’ın ikametgahı Ankara’da ama yargılaması İstanbul’da yapılıyor. Bu da bize sıkıyönetim dönemlerini hatırlatıyor. Acaba İstanbul’a özel bir sıkı yönetim karakolu kuruldu ya da bir sıkıyönetim savcılığı mı oluşturuldu da, bu soruşturmalar burada devam ediyor. Bunu hem yadırgadığımı ifade edeyim hem de adaleti temin ve tesis edecek müesseselerin düşürüldüğü durumu tanımlayayım istedim. Geride bırakılan birçok dava gibi aslına bakarsanız bu davanın da savcısı sayın Erdoğan’dır.
‘FETÖ’nün Sadece Ortağı Değil Aynı Zamanda Öğrencileri Olmuşlar’
“Geçmiş dönemlerde kumpas davalarıyla kurumları aşındırdılar şimdi de benzer yöntemlerle siyaseti ve siyasetçileri baskılıyorlar” diyen Dervişoğlu;
“Fetö’nün sadece ortağı değil aynı zamanda da öğrencileri olmuşlar. Zira yöntemler aynı. Soruşturmalar, kayyumlar, tehditler, milletvekili transferleri hepsi sürdürmek istedikleri düzenin düzenekleridir. İnsanlar bu beylere sormadan, bazen savcı bazen hakim olanlara danışmadan bu memlekette milliyetçi, mukaddesatçı, cumhuriyetçi ve demokrat olamıyorlar. Adalet, hukuk ve hürriyet arayamıyorlar. Bunlara sormak lazım; siz nesiniz? Siz kimsiniz? İki meczup ‘Allah’ın sıfatlarını taşıyor’ dedi diye kendinizi kâinatın sahibi mi zannediyorsunuz? Bütün meydanları bu saatten sonra hürriyet meydanı, bütün sokaklar da adalet sokakları olacak. Meydanlar susmayacak, sokaklar da yürümekle aşınmayacak” şeklinde konuştu.
‘Milliyetçiler, Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, Demokratlar, Yurtseverler, Vatanseverler Artık Yarışmayacak, Birleşecekler’
Kanun önünde herkesin eşit olduğunu vurgulayan Dervişoğlu; “Bu eşitliği temin etmek görevi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve bu devleti yönetenlerin görev ve sorumluluk alanına dahildir. Sayın Cumhurbaşkanı bazen görevlerini karıştırmakta, zaman zaman AK Parti Genel Başkanı olarak zaman zaman da Cumhurbaşkanı olarak karıştırdığı görevlerin sonuçlarıyla milleti meşgul etmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı kılıcıyla saldırıyor, Cumhurbaşkanı kalkanı ve zırhıyla kendisini yargıya savunduruyor ve bütün olumsuz iş ve işlemler de yargı üzerinden yaşama geçiriliyor. Herkes iyi bilsin ki milliyetçiler, cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, yurtseverler, vatanseverler artık yarışmayacak; herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir. Bu gidişat göreceksiniz hayırlara da vesile olacak ve bunların kurgulamak istedikleri kâbus senaryolarının hiçbiri gerçeğe dönüşmeyecektir” dedi.
‘Bütün Yaşananlar Bir Dönemi Daha Devam Ettirerek Üzere’
“Bütün bu yaşananlar bir dönemi daha devam ettirmek üzere” diyen Dervişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Muhtemel Cumhurbaşkanı adayları üzerinde soruşturmalar, şahsıma tehditler ve hakaretler -ki böyle bir durumda durumdan vazife çıkarması gereken önce sayın Cumhurbaşkanı, sonra Meclis Başkanı, sonra Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı’dır. Bu zamana kadar şahsıma yöneltilmiş hakaretler ve tehditlerle ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma yapılmamıştır. Kanun önünde eşitlik ilkesinden bizleri mahrum bırakıyorlar. Kendileri de yargı gücüyle millete sopa gösteriyorlar. Bütün bunların tamamı aslında bir dönemi devam ettirmek için yaşanıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki milletvekili transferleri de buna dahildir. Hepsi bir tek hedef için. Tek adam hakimiyetini güçlendirmek ve otokrasiyi kurumsal hale getirmek için bütün bunları yapıyorlar.”
‘Hak ve Hukuk Arayışını Sürdüren İnsanlara Destek Olmak İçin Buradayım’
Dervişoğlu neden Çağlayan’da olduğunu da açıklayarak şöyle konuştu: “Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin geleceği olan herkesi Cumhuriyet ve onun değerlerine bağlı sorumluluk sahibi herkesi; iktidar olmayı milletin sahibi olmak zannedenlere karşı mücadele etmeye davet ediyorum. Buradan baktığımızda söylenecek bir şey kaldı. Bu millet sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Bu millet varlığını sürdürecek. Bu devlet, bugün devleti yönettiğini zannedenlere emanet edilemeyecek kadar kutsal bir yapı olması münasebetiyle millet tarafından o kutsiyet muhafaza edilecektir. Yaşasın Türk milleti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe sonuna kadar direneceğiz. Haksızlık karşısında susmayacağız, baş eğmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Neden buradasın diye soranlara tekraren söylüyorum: hak ve hukuk arayışını bu işe emek vermiş ve mücadeleci cehdiyle bunu sürdüren insanlara destek olmak için buradayım. Ama ikincisi ve daha önemlisi biraz sonra bir karar verilecek; Türkiye’de adalet var mı, yok mu? Türkiye’de hukuk var mı, yok mu? Onu göreceğiz.”
(HABER MERKEZİ)