Newton’ın Birinci Hareket Yasasının Yanlış Anlaşıldığı Ortaya Çıktı
Ünlü bilim insanı Isaac Newton‘ın 1687 yılında kaleme aldığı Principia Mathematica eserindeki birinci hareket yasasının yaklaşık 300 yıldır yanlış anlaşıldığı ortaya çıktı. Virginia Tech Üniversitesi’nden filozof Daniel Hoek’in yaptığı araştırma, Newton’ın orijinal Latince metnindeki bir çeviri hatasını gün yüzüne çıkardı.
Hoek’in Philosophy of Science dergisinde yayımlanan araştırması bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı ve klasik mekaniğin öğretilme şeklini kökten değiştirebileceği konusunda uzmanlar arasında çeşitli tartışmalara neden oldu.
Çeviri Hatasının Detayları
Newton’ın orijinal metninde geçen “quatenus” kelimesinin yanlış şekilde “unless” (eğer olmadıkça) olarak çevrildiği ortaya çıktı. Hoek’in çalışması, bu kelimenin aslında “insofar” (olduğu sürece) anlamına geldiğini ortaya koydu.
Bu küçük fark, yasanın tam anlamını değiştirdi. Geleneksel yoruma göre “bir cisim üzerine dış kuvvet etki etmedikçe hareketsiz kalır” derken, doğru çeviri “cismin momentum değişimi dış kuvvetlerden kaynaklanır” anlamına geliyor.
Bilim İnsanlarından Tepkiler
Tufts Üniversitesi’nden George Smith, “Birinci yasanın asıl amacı kuvvetin varlığını çıkarsamaktır” açıklamasını yaptı. Utah Üniversitesi fizik araştırmacısı Ramón Barthelemy ise bilimsel kavramların doğru aktarımının önemini vurguladı.
Newton’ın yasayı yazarken Aristoteles’in eter teorisini çürütmeyi hedeflediğini gösteren araştırma, evrendeki tüm cisimlerin aynı fizik yasalarına tabi olduğunu kanıtlamaya çalıştığını ortaya koydu.
Modern Fiziğe Etkiler
Yeni yorum, Newton’ın esas fikrini gün yüzüne çıkarıyor: Atomlardan galaksilere kadar her hareket değişiminin dış kuvvetler tarafından yönetildiğini vurguluyor. Bu yaklaşım, gök cisimlerinin Dünya’daki nesnelerle aynı fizik kurallarına uyması fikrini güçlendiriyor.
Uzmanlar arasında fikir ayrılıkları olsa da, çoğu bilim insanı bu keşfin fizik eğitimini yeniden şekillendireceği konusunda hemfikir. Bu yeni yorumun, Newton’ın birinci hareket yasasına ilişkin genel algıyı değiştireceği düşünülüyor.